Suya cemre düşmesi, Türk halk kültüründe baharın gelişini müjdeleyen ve doğanın canlanmasını simgeleyen önemli bir olaydır. Cemre, Arapça kökenli bir kelime olup "kor ateş", "ateş parçası" veya "köz" anlamına gelir. Halk inanışına göre cemreler, sırasıyla havaya, suya ve toprağa düşerek doğayı ısıtır ve canlandırır. Suya düşen cemre, suyun ısınmaya başladığı ve canlıların suyla ilişkisinin yeniden canlandığı bir dönemi işaret eder.
Cemrelerin düşme tarihleri geleneksel olarak şu şekilde kabul edilir:
Bu tarihler her yıl değişebilir ve bölgesel farklılıklar gösterebilir. Bu yüzden, bu tarihler sadece birer tahmin olarak kabul edilmelidir. Halk takvimi konusunda daha detaylı bilgi edinilebilir.
Suya cemre düşmesi, doğadaki döngünün önemli bir parçasıdır. Bu olay, şu anlamlara gelir:
Suya cemre düşmesiyle ilgili çeşitli halk inançları ve ritüeller bulunmaktadır:
Halk inanışı olan cemre düşmesi, bilimsel olarak atmosfer olaylarıyla ilişkilendirilebilir. Güneş ışınlarının açısının değişmesi ve havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte, su kaynaklarının ısınması ve buzların erimesi doğal bir süreçtir. Cemre düşmesi, bu doğal sürecin halk tarafından gözlemlenmesi ve yorumlanması sonucu ortaya çıkmış bir gelenektir.
Suya cemre düşmesi, Türk kültüründe baharın gelişini müjdeleyen ve doğayla uyumlu yaşamın önemini vurgulayan önemli bir olaydır. Geleneksel inanışlara göre suyun canlanması, tarım ve diğer doğal faaliyetler için önemli bir dönemin başlangıcını işaret eder. Günümüzde, cemre düşmesi hala birçok insan için baharın müjdecisi olarak kabul edilmekte ve doğayla iç içe yaşama kültürünün bir parçası olarak yaşatılmaktadır. Çevre bilinci bu noktada oldukça önemlidir.